
Önemli Noktalar:
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Kızılay'ın 157 yıllık köklü geçmişini ve kritik tarihi dönemeçlerdeki rolünü vurguladı.
- Kızılay'ın yurt içinde afet yardımı, kan bağışı gibi alanlarda, yurt dışında ise Gazze başta olmak üzere kriz bölgelerinde aktif faaliyet gösterdiği belirtildi.
- Kurumun kan ihtiyacını karşılama oranının %19'dan %97'ye çıktığı, gönüllü ve şube sayısının önemli ölçüde arttığı ifade edildi.
- 6 Şubat depremleri sonrası devletin ve Kızılay'ın çalışmalarının sürdüğü, siyasi istismarcıların ise ortadan kaybolduğu eleştirisi yapıldı.
- Kızılay'ın İsrail saldırıları sonrası Gazze'ye yönelik yardım gemileri, aşevi ve diğer insani destek faaliyetlerini sürdürdüğü aktarıldı.
- Cumhurbaşkanı, Kızılay'a yönelik olumsuz kampanyalara karşı durulması ve kaynak kullanımında hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'daki ATO Congresium'da gerçekleştirilen 'Türk Kızılay Genel Kurulu'na katıldı. Burada yaptığı konuşmada, Türk Kızılay'ın milletin gurur kaynağı olduğunu belirterek, kuruluşunun 157 sene önce, 1868'de 'Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti' adıyla gerçekleştiğini hatırlattı. Erdoğan, kuruluş amacının cephede yaralanan veya hastalanan Mehmetçiğin imdadına yetişmek olduğunu ifade etti.
Kızılay'ın Tarihi Misyonu ve Genişleyen Yardım Ağı
Erdoğan, Kızılay'ın, milletin varlık yokluk mücadelesi verdiği, ateşten gömlek giydiği dönemlerde istiklal ve istikbal yolunun kilit taşlarından biri olduğunu vurguladı. 93 Harbi'nden Trablusgarp Savaşı'na, 1'inci Cihan Harbi'nden Milli Mücadele ve Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar tarihin en kritik dönemeçlerinde on binlerce Mehmetçiğin yaralarını sardığını belirtti. Kızılay'ın cephe gerisinde kurduğu hastaneler, yetiştirdiği hemşireler, gönüllü hasta bakıcılar, donattığı hastane gemileri ve hasta taşıma servisleriyle ordunun ayakta kalması için büyük çaba sarf ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, Erzincan depreminden asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerine kadar, yaşanan her zorlukta Kızılay'ın tüm kapasitesiyle milletin yanında yer aldığını ifade etti. Kızılay'ın sadece sınırlarımız içinde değil, Filistin, Suriye, Somali, Afganistan, Bosna, Irak gibi birçok kriz bölgesinde de Türkiye'nin yardım elini uzattığını belirtti. Salgınlarda, doğal afetlerde ve mahrumiyet bölgelerinde, ülkenin desteğine ihtiyaç duyulan her yerde imdada koştuğunu, mültecilerin, yoksulların, gariplerin ve mağdurların hayatlarına dokunduğunu dile getirdi.
Güncel Kapasite ve Başarılar
Erdoğan, Kızılay'ın bugün de kendisine ihtiyaç duyulan her yerde varlık göstermeye devam ettiğini ifade ederek, kurumun güncel yapısına dikkat çekti. 157 yıl önce halis niyetlerle başlayan yolculukta bugün Kızılay'ın; 513 şube ve temsilciliği, 400 bine yakın gönüllüsü, 18 bölge kan merkezi ve 69 kan bağış merkezi, 4 hastanesi, 2 tıp merkezi, 5 bölge afet yönetim ve 13 afet müdahale merkezi, 13 delegasyonu, 94 göçmen faaliyet alanı ile aşevleri, huzurevleri, gönüllü merkezleri ve sevgi mağazalarıyla geniş bir yelpazede çok kıymetli çalışmalar yürüten bir müessese haline geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, Kızılay'ın 2024 yılında yurt içinde 33 milyon kişiye, yurt dışında ise 14 milyondan fazla insana ulaştığını ve vazifesini layıkıyla ifa ettiğini belirtti. 2005'te ülkenin kan ihtiyacının sadece yüzde 19'unu karşılayabilen Kızılay'ın bugün toplam talebin yüzde 97'sini temin etmesinin önemini vurguladı. Aktif kök hücre bağışçılarının sayısının da arttığını, Nisan ayı itibarıyla bu sayının 1 milyon 179 bine ulaştığını ve artarak devam edeceğine inandığını söyledi. Kızılay'ın ilaç ve tıbbi ekipmanda dışa bağımlılığı azaltacak hamlelerini takdirle takip ettiğini belirterek, yakın zamanda tamamlanıp hizmete alınacak kan torbası fabrikasının şimdiden hayırlı olmasını diledi. İnsan plazmasının ham madde olarak kullanılmasıyla kritik ilaçların üretileceği 'Yerli Plazmadan İlaç Üretimi Projesi'nin, Kızılay'ın biyoteknoloji alanında eriştiği seviyeyi net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.
Afet Yönetimi, Yeniden İnşa ve Siyasi Eleştiriler
Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin açtığı yaraları hızla sardıklarını dile getirerek, "50 bine aşkın vatandaşımızı geri getiremesek de 6 Şubat depremlerinin açtığı yaraları hızla sarıyoruz" dedi. Çok kısa bir süre önce tamamlanan 201 bin konutun anahtarının hak sahiplerine teslim edildiğini, yıl sonuna kadar yapılacak 252 bin ilave konut ve iş yeriyle bu sayıyı 453 bine yükselteceklerini açıkladı. Şehirleri eskisinden daha güçlü, modern ve depreme dirençli hale getirinceye kadar ihya ve inşa çalışmalarının süreceğini belirtti. Ülke için hayati önem taşıyan kentsel dönüşüm konusunda da kapsamlı hazırlıklar içinde olduklarını, 'Yarısı Bizden' kampanyasındaki güncel destek rakamlarının paylaşıldığını hatırlattı. "Bu meselede artık kimsenin kaprisleriyle vakit kaybedemeyiz. İdeolojik takıntılarını milletin can ve mal güvenliğinin önünde özellikle engel olarak koyanlarla uğraşacak vaktimizde lüksümüz de yoktur" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de sayıları az ama sesi çok çıkan bir kesim olduğunu söyleyen Erdoğan, bunların mensubu oldukları milletle dahi tasada ve sevinçte birleşemediğini belirtti. "Her konuyu siyasallaştırarak, her meseleyi istismar malzemesi yaparak maalesef ülkemize çok büyük kötülük yapıyorlar. Deprem gibi, depreme hazırlık gibi, afetlerde yardımlaşma ve dayanışma gibi konuların milli mesele olduğunu bir türlü kabullenemiyorlar" dedi. 6 Şubat depremi döneminde yaşananları hatırlatarak, afetzedeler acıyla kıvranırken 'deprem turisti' olarak adlandırdığı güruhun hemen istismara başladığını söyledi. Akla, vicdana, ahlaka sığmayan ifadelerle devlete ve kurumlarına saldırdıklarını, yalan haber ürettiklerini, sosyal medyada provokasyon yaptıklarını ve sahada çalışan yardım kuruluşlarını hedef gösterdiklerini belirtti.
Erdoğan, bu kişilerin işleri bitince afet bölgelerindeki vatandaşları trajedileriyle baş başa bırakıp gittiklerini ifade ederek, "Daha önce defalarca olduğu gibi gürültüyle geldiler, yıkıntılar üzerinde bol bol fotoğraf çektirdikten sonra sessiz, sedasız ortalıktan kayboldular" dedi. Bu kişilerin şimdi ortalıkta olmadığını ancak devletin, belediyelerin, vakıfların ve gönüllü kuruluşların tam 820 gündür deprem bölgesinde olduğunu vurguladı.
Bu süreçte milletin derdiyle dertlenen kurumlardan birinin de Kızılay olduğunu kaydeden Erdoğan, kurumun deprem bölgesindeki çalışmalarını takdir etti. Deprem bölgesinde 9'u sabit 5 binden fazla ev tipi su arıtma sistemi kuran, 548 bini aşkın haneye 3,3 milyar lira nakit destek sağlayan, 6 ilde açtığı 13 kütüphaneyle 10 binden fazla öğrenciye hizmet veren, esnaf ve çiftçilere 500 milyon liraya yakın güçlendirme desteği sunan Kızılay'ı tebrik etti. Önceki hafta İstanbul'da meydana gelen depremde de Kızılay'ın yine sahada olduğunu belirten Erdoğan, Kızılay'ın 350 noktada, 1600 personeli, 3 bine yakın gönüllüsü, 319 aracı, 317 ikram çadırıyla milletin imdadına koştuğunu söyledi. Depremle sarsılanların yine Kızılay'ı, AFAD'ı, vakıfları ve gönüllü kuruluşları gördüğünü ifade ederek, "Kimin iş yaptığı, kimin de sadece şov yaptığı bir kez daha anlaşılmıştır" diye konuştu.
Uluslararası Yardımlar ve Gazze'ye Uzanan El
Kızılay'ın, İsrail'in vahşi saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten beri Gazzelileri yalnız bırakmadığını ifade eden Erdoğan, AFAD koordinasyonunda gönderilen iyilik gemilerini; gıda, hijyen, barınma, ilaç ve tıbbi yardım malzemeleriyle dolduran Kızılay'ın, Gazze'deki insani krizin hafifletilmesinde önemli roller üstlendiğini belirtti. Gazze Aşevi'nin, kıtlıkla boğuşan Gazze halkına bugüne kadar 5,2 milyon öğün yemek desteği verdiğini, 1 milyon 606 bin litre su dağıtımı gerçekleştirdiğini söyledi. Ramazan ayına dek Filistin'in farklı noktalarında kurban etleri ve hazır yemek konserveleri dağıtan Kızılay'ın, Ramazan boyunca da 840 bin kişilik iftar sofraları kurduğunu aktardı. Gazze'de diğer yardımların yanı sıra günlük 15 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yapıldığını ekledi.
Erdoğan, Afganistan'dan Bangladeş'e, Bosna Hersek'ten Pakistan'a, Somali ve Suriye'den Yemen'e kadar nerede hilali bekleyen bir mazlum varsa, Türk Kızılay'ının hiçbir engel tanımadan yardım etmeye çalıştığını belirtti. "Kimsenin ulaşamadığı coğrafyalarda, kimsenin umursamadığı bölgelerde Kızılay'ımızın kırmızı hilali, mahzun gönüllere umut aşılıyor" ifadelerini kullandı.
Şeffaflık Vurgusu ve Geleceğe Mesajlar
23 yıldır olduğu gibi Kızılay'a destek olmak için üzerlerine ne düşüyorsa yapmaktan çekinmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin de alçakça kampanyalara aldırmadan Kızılay'ı desteklemeye devam edeceğine inandığını söyledi. Kızılay mensuplarına önemli sorumluluklar düştüğünü belirterek, "Unutmayınız; hakikat güneşinin eritemeyeceği hiçbir yalan yoktur" dedi. Kızılay'ı hedef alan ahlaksız iftiralar karşısında pes etmemelerini, halka doğruları anlatmaya devam etmelerini istedi. Kızılay'ın kuruluş ruhunun unutulmaması ve unutturulmaması gerektiğini vurguladı. Milletin kaynaklarının kullanılmasında hassasiyet seviyesinin en üst düzeyde olması gerektiğini belirten Erdoğan, bu konuda yaşanacak en küçük bir zafiyetin telafisinin zor olacağını ifade ederek, herkesin kılı kırk yaran bir hassasiyetle hareket etmek mecburiyetinde olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: KRT