Dolar
38,6999
Euro
43,5348
© 2025 The What News - Türkiye Son Dakika Haberleri
Haber Yazılımı: Aladağ Bilişim

Siber tehdit alarmı: 2025'te 10,5 trilyon dolarlık fatura kapıda!

Imperum CEO'su Senad Aruc, 2025'te siber saldırıların küresel maliyetinin 10,5 trilyon dolara ulaşacağını belirtiyor. Bu durum, siber güvenliği şirketler için bir zorunluluk haline getiriyor; yatırım ve kullanıcı eğitimi kritik önemde.

Yayınlanma
Güncelleme
4 Dk Okuma Süresi

Imperum şirketinin CEO’su Senad Aruc tarafından paylaşılan çarpıcı verilere göre, 2025 yılına gelindiğinde siber saldırıların dünya ekonomisine vereceği zararın 10,5 trilyon dolar gibi astronomik bir seviyeye tırmanması öngörülüyor. Bu devasa kayıpların yalnızca doğrudan uğranılan finansal zararlarla sınırlı kalmadığının altını çizen Aruc; üretim süreçlerindeki aksamalar, şirketlerin itibar kaybı, müşteriler nezdinde oluşan güven erozyonu ve karşılaşılan yasal süreçlerin de bu maliyet kalemlerine eklendiğini belirtti.

Siber Saldırıların Anlık ve Yıkıcı Etkileri Neler Olabilir? Marks & Spencer Örneği Ne Anlatıyor?

Ekoturk.com'dan alınan habere göre; Aruc, bu durumun somut ve endişe verici bir örneği olarak İngiltere'nin önde gelen perakende zincirlerinden Marks & Spencer’ın 2025 yılının nisan ayında uğradığı bir saldırı sonucu sadece birkaç gün gibi kısa bir sürede 700 milyon poundluk bir piyasa değeri kaybı yaşadığına dikkat çekti. Bu vaka, siber saldırıların ne denli hızlı ve geniş çaplı tahribatlara yol açabileceğinin altını çizen önemli bir gösterge olarak öne çıkıyor. Bir şirketin yıllar içinde inşa ettiği marka değerinin ve finansal istikrarının, saniyeler içinde başlayıp günler süren bir siber saldırıyla ne kadar kolay sarsılabileceği bu örnekle bir kez daha kanıtlanmış oldu. Bu tür kayıplar, sadece bilançoları değil, aynı zamanda yatırımcı güvenini ve pazar pozisyonunu da derinden etkileyebilmektedir.

 siber saldırılar

Bir Saldırı Sadece Hedef Şirketi mi Etkiler, Yoksa Zincirleme Bir Reaksiyon mu Yaratır? NotPetya Vakası Neden Önemli?

2017 yılında dünya genelinde büyük yankı uyandıran NotPetya saldırısı ise bu tür olayların zincirleme etkilerini net bir şekilde ortaya koymuştu. Başta küresel lojistik devi Maersk olmak üzere sayısız kuruluşun etkilendiği bu saldırının toplamda 10 milyar doları aşan bir zarara neden olduğunu belirten Aruc, bu tip saldırıların yalnızca doğrudan hedef alınan şirketi değil, aynı zamanda tüm tedarik zincirlerini ve dolayısıyla birçok ülke ekonomisini derinden sarsabildiğini ifade etti.

NotPetya'nın yarattığı kaos, bir firmanın operasyonlarının durmasının, küresel ticarette nasıl domino etkisi yarattığını ve birbirine bağlı sistemlerin ne kadar kırılgan olabileceğini acı bir şekilde göstermiştir. Bu durum, siber güvenliğin sadece bireysel şirketlerin değil, ulusal ve uluslararası ekonomik istikrarın da bir parçası olduğunu kanıtlar niteliktedir.

Siber Güvenlik Bir Masraf mı, Yoksa Kaçınılmaz Bir İhtiyaç mı? Şirketler Neden Yatırım Yapmalı?

“Siber güvenlik yatırımları artık bir maliyet kalemi değil, zorunlu bir ihtiyaç” diyerek konunun ciddiyetine vurgu yapan Aruc, IBM’in 2023 yılında yayınladığı raporu hatırlattı. Bu rapora göre, bir veri ihlalinin ortalama maliyetinin 4,45 milyon dolar olduğunu belirten Aruc, bu rakamın siber güvenliğe ayrılacak her kuruşun, gelecekte karşılaşılabilecek çok daha büyük ve yıkıcı zararları önlemede kritik bir rol oynadığını açıkça gösterdiğini belirtti.

Şirketlerin bu yatırımları bir gider olarak değil, iş sürekliliğini, müşteri verilerinin korunmasını ve marka itibarını güvence altına alan stratejik bir hamle olarak görmesi gerektiğinin altı çizildi. Önleyici tedbirlerin maliyeti, bir saldırı sonrası ortaya çıkacak zararların yanında oldukça düşük kalmaktadır.

Yapay Zekâ Destekli Savunmalar Tek Başına Yeterli mi? İnsan Faktörü Neden Göz Ardı Edilmemeli?

Günümüzde yapay zekâ (AI) destekli siber savunma çözümlerine olan ilginin giderek arttığı gözlemlenirken, uzmanlar teknolojik altyapının güçlendirilmesinin yanı sıra kullanıcı eğitiminin de en az bu teknolojiler kadar hayati öneme sahip olduğunu ısrarla belirtiyor. En gelişmiş sistemler bile, bilinçsiz bir kullanıcının yapacağı basit bir hata sonucu etkisiz kalabilir.

Aruc, şirketlerin siber güvenliği yalnızca Bilgi Teknolojileri (IT) departmanının sorumluluğunda bir konu olarak görmekten vazgeçmesi ve bunu kurumsal risk yönetimi stratejilerinin ayrılmaz ve merkezi bir parçası olarak ele alması gerektiğini güçlü bir şekilde vurguladı. Bu, üst yönetimden başlayarak tüm çalışanların katılımını ve farkındalığını gerektiren bütüncül bir yaklaşımı zorunlu kılmaktadır.

Kaynak: ekoturk.com