
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) borsalarında son dönemde yaşanan güçlü yükseliş trendi, yatırımcıların yüzünü güldürmeye devam ediyor. Ancak, bu rallinin ne kadar daha sürdürülebilir olacağı konusunda bazı endişeler ve soru işaretleri gündeme gelmeye başladı. Özellikle bireysel yatırımcıların piyasadaki alım gücünün ve etkisinin yavaşlaması, mevcut yükselişin aslında sınırlı bir potansiyele sahip olabileceğini düşündürüyor. Dünyanın önde gelen yatırım bankalarından JPMorgan’ın yaptığı son analizlere göre, bireysel yatırımcıların hisse senetlerine olan ilgisi zayıflarken, bu durum piyasalardaki genel ivmeyi ve momentumu önemli ölçüde etkileyebilir.
Borsalardaki Toparlanma Nasıl Gerçekleşti ve Riskler Nelerdir?
Ekoturk.com'dan alınan habere göre; Borsalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın ithal ürünlere yönelik olarak açıkladığı tarife artışlarının ardından yaşanan sert düşüşlerden toparlanmayı başarmıştı. Geniş tabanlı S&P 500 endeksi, Nisan ayında kısa bir süreliğine de olsa ayı piyasasına girmiş, ancak o tarihten itibaren yüzde 18 oranında dikkat çekici bir sıçrama gerçekleştirmişti. Ancak uzmanlar, bu önemli toparlanmanın büyük ölçüde bireysel yatırımcıların yoğun ve istikrarlı alımları sayesinde mümkün olduğunu ve bu alımların son dönemde yavaşlamasının, gelecekteki potansiyel bir yükseliş için önemli bir risk faktörü olarak öne çıktığını belirtiyorlar.

Hedge Fonları ve Kurumsal Yatırımcılar Piyasayı Nasıl Şekillendiriyor?
Piyasalardaki genel hareketliliği ve yönü etkileyen bir diğer önemli faktör ise hedge fonları ve büyük kurumsal yatırımcıların izlediği stratejiler. JPMorgan’a göre, hedge fonlarının son dönemde hisse senedi pozisyonlarını önemli ölçüde artırması ve makro odaklı hedge fonlarının da sahip oldukları kısa pozisyonlarını (short positions) büyük ölçüde tamamlamış olması, bireysel yatırımcıların yavaşlayan alım etkisiyle birleşince borsalar için genel olarak daha sınırlı bir yukarı yönlü potansiyel yaratıyor. Ayrıca, yabancı yatırımcıların ABD hisse senetlerine olan ilgisinin de halen düşük seviyelerde kalması, piyasadaki yukarı yönlü hareketi kısıtlayan bir diğer önemli unsur olarak değerlendiriliyor.
Kurumsal fonlar, Nisan ayında piyasalardan önemli ölçüde çıkış yaptıktan sonra yeniden pozisyonlarını inşa etmeye ve alım yapmaya başladı. Ancak, bireysel yatırımcıların alım gücündeki belirgin azalma, S&P 500 endeksinin daha fazla yükselebilmesi için yeterli yakıtın kalmadığına dair endişeleri artırıyor. Bu durum, piyasalarda daha temkinli ve seçici bir yaklaşımın benimsenmesini gerektiriyor.
Bireysel Yatırımcılar Neden Hız Kesti? Piyasadaki Etkileri Ne Olacak?
Bireysel yatırımcılar, özellikle Nisan ayında yaşanan yüksek oynaklık ve belirsizlik döneminde hisse senetlerine olan ilgilerini koruyarak piyasada adeta bir siper görevi görmüşlerdi. Yoğun satış baskısına ve panik havasına rağmen, bireysel yatırımcılar tarihi hacimlerde alım yaparak piyasayı önemli ölçüde desteklemişti. Ancak, Mayıs ayına gelindiğinde bu olumlu eğilimde belirgin bir yavaşlama gözlemlendi. JPMorgan’ın analizine göre, iki güçlü ayın ardından bireysel yatırımcılar arasında bir yorgunluk belirtisi ortaya çıktı ve bu durum, net alım döneminin sonuna gelindiğine işaret ediyor olabilir.
Bireysel yatırımcıların piyasadaki alım gücünün ve etkisinin azalması, aynı zamanda ABD ekonomisinin genel gidişatıyla da yakından ilişkili bir durum. Özellikle devam eden ticaret müzakerelerinin nihai sonuçları ve Amerikan ekonomisinin olası bir durgunluktan (resesyon) kaçınıp kaçınamayacağı gibi faktörler, piyasalardaki genel havayı ve yatırımcı davranışlarını belirleyecek kritik unsurlar arasında yer alıyor.
Peki, Yükselişin Devamı İçin Yeni Bir Düşüş Şart mı?
JPMorgan analistleri, bireysel yatırımcılarda yeniden bir yükseliş dürtüsünün ve alım iştahının oluşması için piyasaların öncelikle yeni bir düşüş yaşaması ve düzeltme yapması gerektiğini öne sürüyor. Bu tür bir geri çekilmenin, daha cazip giriş seviyeleri yaratarak bireysel yatırımcıları tekrar piyasaya çekebileceği düşünülüyor.
Kaynak: ekoturk.com